Öyle bir seyir defteri…

İsim yazım hataları

18 Ocak 2007 Perşembe, 18:45

Mutlaka hepimizin (soy)adlarının yanlış yazılan belli şekilleri vardır. Örneğin benim soyadımın Şimşek, Çiçek, Pişek gibi standart varyasyonları var. Çoğu zaman bundan kaçınmak için “Bond, James Bond” der gibi soyadımı söyler söylemez arkasından “havai fişekteki gibi” diye yapıştırırım.

Bugün ise soyadımın müthiş bir doğaçlamasıyla karşılaştım : Tüfek! Yazan söyleneni tam olarak anlamakla kalmamış, beyninde ilgili bir kelimeyle ilişki kurup onu not etmiş. Şapka çıkardım :)

Memat | 1 Yorum »
 

Solar müziğe yolculuk

17 Ocak 2007 Çarşamba, 16:18

İnsan bazı konserleri dinledikçe zamanda yolculuğun olmasını ve bir turizme dönüşmesini istiyor. Konser kayıtlarını dinlemek güzel de, konserin kendisini yaşamak ne kadar güzel olurdu… Grobschnitt‘in Solar Music‘ini dinlerken aynen onu hissediyorum şu anda.

Öyle bir film vardı bu arada, kendisi vasat sayılabilirdi ama fikir harikaydı. Zamanda yolculuğun yapıldığı bir toplumda turizm firmasının biri “dünyanın en büyük 10 felaketi” turu düzenliyordu. Gidip felaketi canlı olarak yaşayıp (ölmeden :)) geri dönüyordu insanlar.

Film / TV, Musiki | 5 Yorum »
 

Ingaaaaaaaaaaaaaaa!

16 Ocak 2007 Salı, 01:37

Tabii bunu gerçek zamanlı annemle babama telefonla yapınca gecenin bu saatinde 30 sene önceki kadar iyi hissetmediler >8-)

Memat | Yorum Yok »
 

Untitled :)

15 Ocak 2007 Pazartesi, 23:54

Almost Famous‘ın kesilmemiş halini bir türlü fırsat bulup seyredememiştim, kısmet bugüneymiş, bu bahaneyle filmi bir daha seyretmiş oldum :). Tekrar tekrar seyredilebilen o kutlu filmlerden biri… Ben seyretmemiştim, kesilmemiş halinde neler farklı diyorsanız, filmin Wikipedia sayfası üşenmemiş farklılıkları dökmüş ortaya. Ama bence bakmadan seyredin, sonra dönüp bakması daha keyifli oluyor.

Yok söylemeden edemeyeceğim, filmde Kate Hudson bana inanılmaz biçimde Robert Plant’in Led Zeppelin zamanlarını andırıyor. Hani Robert Plant dişi olsaymış, Kate Hudson’ın filmdeki hali gibi olurmuş gibime geliyor.

Film / TV, Musiki | Yorum Yok »
 

Avidemux ve MPlayer ile DVD -> AVI

13 Ocak 2007 Cumartesi, 14:01

Elimdeki bir DVD’yi AVI’ye çevirmek istediğimde etraftaki dvdrip yazılımlarına bakındım. Çoğunun ıvır-zıvır perl bağımlılığı vardı ya da dışarıdan pek güven vermiyorlardı. Sadece bir sefer yapacağım bir iş için, bir sürü ek kütüphane kurmak işime gelmedi.

Çok derde deva Avidemux’ın belgelerini kurcaladığımda, MPlayer katkısıyla bu işi Avidemux ile kolaylıkla yapabileceğimi gördüm. Avidemux, MPlayer’ın oluşturduğu bir .vob dosyasını kullanabiliyordu. Avidemux ile açabiliyorsam bir video’yu zaten oradan her yere gitmek mümkün. Tek yapmam gereken, DVD’nin AVI yapmak istediğim kısmını MPlayer’a söylemek oldu :

mplayer dvd://1 -dumpstream -dumpfile donusupaviolacak.vob

DVD’deki görüntü/seslerden oluşan .vob dosyasını Avidemux’la açtığımda, birden fazla ses seti (2+1, 5+1, vs) arasından istediğimi seçebildiğimi gördüm. Avidemux mpeg videosuna kendisi indeks de oluşturdu, video üzerinde istediğimi yapabilir hale geldim.

Hem DVD aslen bir müzik DVD’si olduğundan, hem de zaten kayıplı oluşturmuş bir müzik formatını bir başkasına dönüştürmek daha fazla kayba neden olacağından sesi tekrar sıkıştırmadan birebir kopyalamayı tercih ettim (öntanımlısı da o). Video için ise, xvid4 seçip, “two-pass” kodlama seçtim.

Gerisi mi? Video’yu kaydetmeyi seçtim; alet işledi, ben övündüm :)

Not : Benim ihtiyacım olmadı ama Avidemux filtreleri ile video’yu dönüştürürken üzerinde bir sürü işlem yapabiliyorsunuz. Örneğin crop’la geniş ekran için tasarlanmış DVD’lerde alt-üstte oluşan boşlukları (otomatik) kesebilirsiniz.

Gezegen | 1 Yorum »
 

Frozen Bubble ve zincirleme reaksiyon

13 Ocak 2007 Cumartesi, 01:38

Frozen Bubble‘da zincirleme reaksiyonu sevmiyorum, sevemiyorum.

Bazı bazı daha eğlencelik hale getiriyor oyunu, zor durumlardan kurtulmayı sağlıyor ama çoğu zaman oyunu tadını kaçırırcasına anlamsızlaştırıyor. Başka gelen kabarcıklar yüzünden indirmeyi kaçırdığınız blokları zincirleme reaksiyon adı altında indirebiliyorsunuz. Trenin hiç kaçmaması açısından gamsız, iyi oynayıp kazanmayı zorlaştırması açısından kötü. Hani zincirleme reaksiyonu hakkını vererek kullananlar ayrı ama kötü oynayıp yenilmek üzereyken şansına onlarca kabarcık indirenler çok bayıyor.

Bugün internette Frozen Bubble oynarken Didem toplu bir kabarcık indirme (ve bize bindirme) operasyonu sonrasında bizim “yuh” tepkilerimiz üzerine slogan vari bir bomba patlattı :

“Zincirleme reaksiyon değil, alınteri”

Gezegen | Yorum Yok »
 

İstanbul’da bir günlük lezzet turu

12 Ocak 2007 Cuma, 15:49

Geçen hafta bugünlerde lezzet turunu tamamlamış, evime dönmüştüm. Sindirip yazıya dönüştürmem bir haftamı aldı :) (Tembellikten değil yani ;-))

İki aşamalı operasyonda ilk durağımız Polonezköy’de Polina Cafe idi. İlkay ve Banu uğrak yerlerini bizimle paylaştılar. İki tane salata isteğimize, “abi salatalarımız zaten dört kişilik” diyen garson ne kadar salata sevdiğimizi bilmiyormuş anlaşılan :). Otlu börek (polina böreğinde aklım kaldı, bir dahakine kesin yiyeceğim), pirzola, köfte, tatlı (n çeşit tatlıdan sadece biri ne yazık ki) ile dur durak bildik. Kendimizi tebrik ediyorum o açıdan.
(Evet, pirzolanın fotoğrafı yok; onu yemekten fotoğrafını çekemedik 8>).

   
 
   

İlkay ve Banu’dan ayrıldıktan sonra, rahat durur muyuz; Çetin, Bahar, Ekin ve Gürer’le buluşup soluğu Moda’da aldık. Hedef tabii ki Ali Usta idi. Ekin’in aç olması, benim de arsızlığım sayesinde önce Dodo’ya oturduk. Mantı güzeldi yaw. Aç olmamama rağmen beğendim. Hani Kadıköy’deki Sayla ile yarışabilir düzeyde. Assolistler en son boşu boşuna en son çıkmıyorlar, gecenin geri kalanını damağında onun dayanılmaz tadı ile geçiriyorsun : Ali Usta’nın dondurmalı sahlebi. Fotoğrafını görünce yine canım çekti yaw, olsa da içsek.

   

Bunlar da bişi mi, sen bir de hedeye git dediğinizi duyar gibiyim, bir günde anca bu kadar oluyor :). Daha fazlasını yiyince de, tatların hepsi birbirine karışıyor, hiçbirinin yeterince tadını çıkaramıyorum.

Yimmek | Yorum Yok »
 

Finduk kabuğundaki Linux çekirdeği

10 Ocak 2007 Çarşamba, 17:44

Greg KH’ın günlüğünden son aldığımız haberlere göre, O’Reilly’den çıkan Linux Kernel in a Nutshell kitabı aynı zamanda internetten de her-keş tarafından okunabiliyor. Böyle güzel ve bir süre sonra güncelliğini yitirecek teknolojik eserlerin, sadece kağıtta basılı medyaya sıkışıp kalmasına hep üzülmüşümdür. Analar 3 MB’a neler sığdırıyor…

Gezegen | Yorum Yok »
 

Pastırmalı kurufasulye gibimsi var mı?

09 Ocak 2007 Salı, 21:51

Birkaç gün koku sıkıyönetimi olacak ama değer valla.

Yimmek | 1 Yorum »
 

Sevgili Gima/Carrefour,

09 Ocak 2007 Salı, 00:57

Internet sitenizi kullanarak son 5.5 senede 170 tane sipariş vermiş düzenli bir müşterinizim.

Genelde büyük şirketler, daha küçük şirketleri satın aldığında; satın aldıkları şirketlerin hizmet kalitelerini daha yukarı çekmeleri beklenir. Carrefour Gima’yı satın aldığından beri ise, Gima’dan aldığım hizmetin kalitesinde düşüş var.

Siparişlerim sık sık geç teslim ediliyor. Son verdiğim 3 siparişin 3’ü de -kendi belirlemiş olduğunuz- 2.5 saatlik teslimat dilimlerinin içinde gelmedi. İlki 15 dakika, ikincisi 40 dakika, sonuncusu ise 1 saatin üzerinde gecikti. Ben de, bugüne kadar her derdimi hızlıca çözen Gima Müşteri Hizmetleri’ni aradım. Bir kez “trafiğe takılmıştır araç” şeklinde geçiştirildim, diğerinde ise bilgi alıp bana geri döneceklerini söyleyip hiç aramadılar. Sonunda çözümü rahatsızlığımı yazılı olarak bildirmekte buldum.

Eminim Carrefour Gima’yı satın alırken sadece mağazalarını ve personelini değil, müşterilerini de bünyesine katmayı düşünmüştür. En azından ben öyle umuyor(d)um :)

Genel | 1 Yorum »