Öyle bir seyir defteri…

Yalova havası bana yaramadı

27 Temmuz 2005 Çarşamba, 11:20 | Gezegen, Memat

Haftasonu iki günlüğüne Yalova’ya gittim. Hayatımda hiç gitmemiştim, Çağlar davet edince; görmüş olurum, arkadaşlarla da eğlenmiş oluruz diye iple çekiyordum.

Cuma akşamı sitenin “Gençlik Cafe”sinde masatenisi masası bulunca Erdinç ile dünyalar bizim oldu. Erdinç Ukrayna’dan döndüğünden beri Ankara’da “sivil” insanlar olarak masatenisi oynayacak bir yer arayıp bulamıyorduk. Mevcut masalar ya x kamu kurumunda, ya y üniversite/okulunda, ya da tamamına üye olunması gereken z spor kompleksindeydi. Makul bir para verip oynayabilecek bir yer bulunca, gecenin 1’inde masatenisine kaptırdık kendimizi.

Hemen karşısında bir dondurmacı. Bildiğiniz dondurmacı. Hani kendi dondurmasını kendi yapan, mahalle dondurmacısı. Özlemişim. Pek de güzeldi dondurması. Neredeyse 1 yıl sonra ilk defa dondurma yedim.

Öğlen yemeğinde hem havuza hem de kaldığımız yere yakın adam gibi bir lokanta bulunca, dedim cennete düştük. Kolum kadar bir ızgara levrek midemle kucaklaştı. Arsızlığımı zaptedemeseydim, yan tabaktaki üzerinde accık kaşar eritilmiş köftelere saldıracaktım.

İlerleyen saatlerde ise olanlar oldu. Yediğim bişiler mi dokundu, fazla güneş beni mi bozdu, havuzun kloru mu yoksa sadece havadan nem kapma mıdır hiçbir fikrim yok…

Ufaktan sallanmaya başladım. Başım döndükçe midem bulanmaya başladı. Kusmak isteği ile ortalıkta dolaştım ama bana mısın demedi (hamile miyim doktor?). Tatilin geri kalanı yarı uyuyarak, yarı baş dönmesi, yarı mide bulantısı şeklinde devam etti…

Pazartesi sabah çıkıp Ankara’ya geldik. Eve adımımı atmamla beraber kusmayı başardım. O andan sonra ise artık başım tamamen dönmeye başladı. Mide bulantısı derdinden kurtulmuştum ama gözümü açamaz hale geldim. İki günü de yatakta, başımı fazla hareket ettirmeden, gözlerim kapalı, sadece bişiler dinleyerek ve uyuyarak geçirdim.

Kabus günlerden sonra artık başımı hareket ettirmeyip sabit tuttuğumda başım dönmüyor. Sonucunda tekrar bilgisayar kullanabilmeye başladım. Başımı sabit tutmaya kasmaktan biraz boynum ağrıyor, sık sık ara veriyorum ama tüm gün gözler kapalı yatmaktan kesinlikle daha iyi.

İlk iş Sylpheed’i açtım, “Get All” çocuğum dedim. 4.5 günün hediyesi olarak 17 MB e-posta çekti. Suyundan da koy biraz dedim. Herhangi bir klasöre filtrelenmemiş 1400+ mesaj gelen kutusunda bekliyor. Tahmini 1380 tanesi spam olan bu zatları temizlemekle meşgulüm. Benden yanıt bekleyenler varsa, haftasonuna kadar daha bekleyebilir ya da işleri acilse e-posta dışında iletişim yöntemleri deneyebilirler.

  1. “Yalova havası bana yaramadı” İçin Yapılan 2 Yorum

  2. Ahmet AYGÜN 27 Temmuz 2005 Çarşamba günü dedi ki :

    Geçmiş olsun :)

  3. Arda Çetin 27 Temmuz 2005 Çarşamba günü dedi ki :

    Geçmiş olsun..
    Dondurmadan olmuştur. Areana’yı felan izlemiyonuz mu mahalle dondurmaları nasıl yapılıyor diye ;-)
    Nasıl yapıldığını şimdi anlatsam yine kusarsın, en iyisi mi anlatmayayım :-)

Bir Yorum Yazın

You are logged in as . To logout, click here.