Sit Alanı'nın Seyir Defteri

Eriiik

Yılda 5-10 tane yetişen (ve yemediğim) ayvayı saymazsak, bahçenin son meyvası da oldu : Erik. Ama öyle bilinen eriklere benzemez. Mürdüm eriği gibi ama yeşil ve yuvarlak. Olmamış sanır gören insan. Hem de tatlı mı tatlı…

Dallarının çoğu yere yakın olduğundan rahat da toplanıyor. Yine de bir merdiven gerekecek herhalde duvara toslayan dallardakileri almak için.

Fotoğrafını çekerdim ama fotoğraf makinası arızalı :-(. Mert’in (Uzbaşlı) makinasına şenlik zamanı pek özendiydim. Fiyat/performans araştırmaları sonucunda daha yakışanını bulamadık, bir Canon Powershot A400 alma niyetindeyiz, bakalım…

PTT Moru

PTT’nin internet sitesinden bakarak Ostim postanesinin öğlen de açık olduğunu öğrenerek mutlu mutlu postaneye bir APS teslim almak için gittim.

Gittim gitmesine, postane açıktı da. Bir kişiyi nöbetçi olarak bırakmışlar : “13:30’da” dedi. Nasıl yani, açık değil misiniz öğlen dediğimde “o bölümümüz açık değil” dedi. Önümdeki insanoğlu da Almanya’ya bir mektup göndermeye çalışıyordu, milletlerarası olduğundan dolayı onu da kabul etmeyip 13:30’a şutladı — kaç para alacağını bilmiyormuş. Kös kös dönüp 13:30’u bekledim.

PTT tamam güzel bir şeyler yapmaya çalışmış ama insanlarına inenememiş henüz. Yahu hadi kurum kastırmadı seni; insan rahatsız olur, nöbet bekliyorsun, öğren neyin kaç para olduğunu, nasıl alındığını… İncilerin mi dökülür?

Jig-A-Jag

Sabahı (şu anki değil, birkaç saat önceki) East of Eden‘ın İngiliz geleneksel folk müziklerinden uyarladığı Jig-A-Jag parçasıyla açınca bir acayip, bir kıpır kıpır oldum — hamsi kibin ;-)

Albümü taa seneler önce, ilk iş hayatına atıldığım zamanlarda almıştım. İlk 5-6 ay mali durumu oturtmak, kışı geçirmek (doğalgaz parası), eve eşya almakla falan geçmişti. Repertoire Records o güne kadar CD’ye basılmamış (sadece plağı olan) albümleri az sayıda CD’ye basmaya başlamıştı. Yazın verdiği rehavetle, o zamanlar ayaklarımın sürekli beni götürdüğü (MP3 çıktı mertlik bozuldu) Shades‘e gelen Repertoire kargosundan 28-30 tane CD birden almıştım (görmemiş maaş almış).

Nostalji oldum… Üniversitede bölümün el yapımı vericileri ile yayın yapan radyosunda zor şartlar altında DJ’lik yaptığım zamanları hatırladım. Evden CD’leri çantaya yükleyip yayına gittiğim, gecenin bir yarısında bisikletle eve döndüğüm zamanları. Bıy bıy bıy.

Çeviri harikası : “Film ateş etmek”

Showtime’da bir Agatha Christie romanının filmini dublajlı izlerken, çevirmen harikalarına bir yenisi eklendi : “Filmin önemli bir sahnesini ateş etmek” (shoot a film — film çekmek).

Eskileri mi? “Belediye başkanı bay Mayor”, “Bu adamın kalbi ateş üstünde”, “Golf körfezi”, “Mayıs günü” ve daha aklıma gelmeyen bir sürüsü.

Çin lokantasından sevgilerle

Löker‘in dönüşü kutlamaları çerçevesinde Gaziosmanpaşa’da bir çin lokantasına gittik. İkinci gidişimiz ama yine ismini öğrenmeyi unuttum.

Menüyü karıştırırken gözüm karidesli pilava takıldı. Pilava değil de üzerindeki karideslere… Nasıl çekici göründüler bir anda anlatamam. Öyle karides düşkünlüğüm de yoktur, anlamadım neden. Hemen isteyiverdim. Sonra pilavın çoğu kaldı tabii ;-)

Karışık deniz mahsülleri tabağında ise uzun zamandır hayal ettiğimle buluştum –> kızartma olmayan kalamar. Pek de güzeldi, doyamadım, tekrar yiyeceğim mutlaka.

Tüm bunların ortasında tatlı-ekşi tavuğa dadandım. Daha önce yediğimde çok tatlı gelmişti. Yaz etkisinden dolayı bol tatlı yiyecekler yememden midir, tadı pek yerinde geldi bu sefer. Bayıla bayıla yedim.

Ben sevdim bu çin işini.

Sunucu kayıtlarını “günlük”te tutmak

Bir süredir sunucunun sistem yönetimi ile ilgili değişiklik kayıtlarını tutacak bir yazılım arıyordum. Elle metin dosyalarında tutmak güzel de, şöyle cici bir program efendice tutsa şunu diyor ancak uygun bir konsol/web tabanlı program bulamıyordum.

Sonunda dün bir tane WordPress kurdum. Evet, bildiğiniz “blog” programı. Her bir sunucuyu birer kategori olarak tanımladım. Her yapılan değişikliği bir “blog entry”‘si olarak giriyoruz, hangi sunucuda yapıldıysa kategori olarak onu seçiyoruz.

x kategorisindeki tüm yazıları listele dediğinde bir anda tüm değişiklikler dökülüveriyor. Bilumum kelime tarama, tarihe göre listeleme, vs seçenekleri de kendiliğinden var zaten.

Farklı kategoriler için farklı RSS’ler de üretebildiğinden, toplu çalışırken intranette Akregator gibi bir RSS okuyucu ile kullanıcının ilgilendiği sunucuların değişikliklerini takip etmesi mümkün.

İlginç bir çözüm oldu.

Hah… işte bee!

Bir-iki ay önce bulduğum ama bir türlü hatırlayamadığım (nasıl olduysa kaydetmemişim de bir tarafıma) portre sitesini buldum. Nasıl mı? Dabii ki baştan tekrar Google’dan derinlemesine arayaraktan (akılsız başın cezasını yine akıl çekti).

Bilgisayarda FRP oynuyorsanız, eninde sonunda karakterleriniz için farklı resimler arıyorsunuz. Kirith sitesindeki portre galerisi bulunmaz bir nimet.

Arada ünlülerin fantastik karakterlere dönüştürmüş resimleri de var. Tabii ki favorim Jim Carrey oldu ;-)

Licq 1.3’e güncelleme betiği

Licq’nun 1.2.x serisinden 1.3.x serisine geçerken ayar dosyalarının yapısı değiştiği için güncellenmesi gerekiyor.

1.3.0 öncesi Licq CVS’inde yer almasına rağmen nedense 1.3.0 sürümüne güncelleme betiğini koymamışlar. Sonrasındaki CVS’te de yer almıyor. Kendim 1.3.0 öncesi ayarlarımı güncellediğimden farketmemiştim.

Geçen gün lazım oldu, o betiği bulana kadar akla karayı seçtim. Licq amcalarına mesaj attım ama olur da geri eklemezler ve başkasına da lazım olursa diye şuraya koydum.

Geolizer’lanmış Webalizer için dil dosyası

Web kayıtlarının analizinde daha cici ülke sonuçları alabilmek için Webalizer‘ın GeoIP kütüphanesini kullanmasını sağlayan Geolizer yamasını kullanıyoruz.

Geolizer yaması ile beraber, Webalizer’ın standart dil dosyasında olmayan yeni ülkeler peydahlanıyor. Geolizer yamasında İngilizce dil dosyası için bu ülkeler olmasına rağmen, Türkçe (ve diğer diller) için bulunmuyor. Bu da ülkelerin isimlerinde karışıklığa yol açabiliyor.

GeoIP/Geolizer’ın yeni sürümlerini kurarken Ekin (Meroğlu) üşenmedi, dil dosyalarını karşılaştırarak yeni ülkeler için Webalizer’ın (Geolizer 20050520 yamalı) dil dosyasını güncelledi. Dosyayı Geolizer’ın yazarlarına yolladık, dağıtıma girene kadar da buradan alabilirsiniz.

Netcraft Araç Çubuğu

Eskiden sık sık, şimdilerde daha az (başka delilikler buldum) Netcraft’tan x sitesi nasıl bir sunucuda çalışıyormuş diye bakardım.

Netcraft’ın web istemcileri için araç çubuğu varmış, yeni farkettim. Adamlar aslında “phishing” saldırılarına karşı yapmış ama ben tabii “hmm bu site ne kullanıyormuş” diye yaklaştım. Çok bayılmadım ama yine de bir süre için eğlenceli olabiliyor.