Öyle bir seyir defteri…

Kabak Çiçeği Dolması ve Diğerleri

20 Eylül 2017 Çarşamba, 18:35 | Yimmek

Öncelikle dolma/sarma farkını açıklayayım çünkü ağız alışkanlığı insan hepsine dolma deyip geçiyor. Asma yaprağının üzerine içini yerleştirip, sonra da yaprağı bu iç malzemesinin etrafına katlayıp sarıyorsunuz — işte bu sarma oluyor. Kabağı ise yarıya kesip, içini boşaltıp, içine iç malzemesini dolduruyorsunuz. İşte o da dolma oluyor. Bu farkı da ancak yemeği yapmaya kalkan farkediyor :P.

Bir de bunların “zeytinyağlı” (tercümesi et yok) ya da “etli” (çoğu zaman kıymalı aslında) sürümleri var. Ben sarma ya da dolmaların varsayılan olarak etli olmasını beklerim. Etli yaprak sarmaya yatıya giderim, diğer etli sarmalara karşı da boş değilim. Zeytinyağlı denen sarma/dolmaları yerim yemesine de, yokluğunda da pek aramam.

Sarmalar benim mutfakta elcağızlarımla uğraşmadığım yiyecekler. Bu kadar sevmeme rağmen yapmıyorum çünkü sarma inanılmaz uğraştırıyor: Sardıkça sarıyorsun, sardıkça sarıyorsun. Yapmasıı bir ömüür, yemesii biir dakiika. Bir kere denedim, bir daha da denemeye niyetim yok. Sarma aşeren ama yiyemeyen bir halde yaşamımı sürdürüyorum. Çünkü dışarıda yapanlar genelde zeytinyağlı yapıyor, etli yapan içine damlalıkla et koyuyor ve çok ince sarıyor (ben bol malzemos ve kalın sever :P).

Gelelim kabak çiçeğine… Bilenlerin gözlerinin ışıldadığını görür, bilmeyenlerin ise “kabağın çiçeği de ney” dediklerini duyar gibi oluyorum :).

Kabağın bir de çiçeği oluyor. Bu çiçek sabah erken saatlerde toplanıyor. Sonra da içine malzemesi konup katlanıyor. Aslında dolma/sarma arası bişi. Evet dolduruyorsunuz ama aynı zamanda sarıyorsunuz.

Kabak çiçeklerinin taze olması, toplandıktan kısa bir süre sonra dolmaya çevirilmesi gerekiyor yoksa çiçek kapanıyor ve kuruyor, dolma yapamıyorsunuz. Açık kalsın diye suya konabiliyor ama ne kadar dayanıyor bilmiyorum. Öyle bugünün kabak çiçeğini yarına bırakamıyorsunuz.

kabak_cicegi

Ben kendisiyle 14-15 sene önce Bodrum’da tatil yaparken tanıştım. Kaldığımız otelin akşam açık büfesinde (görkemli bişi aklınıza gelmesin, mütevazi bişi) ilk gördüm. Her şeyden tatmadan duramadığım için aldım ve yidim tabii. Yidim yimesine de, neye uğradığımı şaşırdım. Sonra tabağın geri kalanına boşverip n tane kabak çiçeği dolmasıyla karnımı doyurdum. Orada kaldığımız süre boyunca bir akşam büfede kabak çiçeği dolması varsa, kalan yiyeceklerin hepsi yalan oldu benim için.

İlginç bir şekilde, kabak çiçeği dolması, zeytinyağlısını etlisinden daha çok sevdiğim tek dolma/sarma türü. Yine beni tanıyanlar, yiyeceklere durduk yere limon sıkılmasına gıcık olduğumu bilirler. Yine bazen ağız tadıma göre limon sıkarak da yediğim nadir yiyeceklerden kendisi. Tadı bana midye dolmayı andırıyor.

kabak_cicegi_dolmasi

Şöyle pirinci orta pişmiş (ne az ne çok), içinde bol ot kullanılmış, çok yağlı olmayan bir kabak çiçeği dolmasının tadı harika bişi. Her zaman, sıkılmadan, tüm tencereyi çatlayana kadar yerim.

Ben kendisine Muğla civarları dışında hiç rastlamadım. Gugulladığım kadarıyla İzmir civarı, Girit’te falan da yapılırmış. Oralar dışında yetişen kabaklar çiçek açmaz mı, insanlar mı uğraşmaz bilemiyorum :). Büyükşehirlerde marketlerde ambalajlı gördüğüm oldu ama fiyat/performans/lezzet açısından çok mantıklı olduğunu sanmıyorum.

Demem o ki… Daha önce yemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz. Muğla civarlarına geldiğinizde mutlaka güzel yapılmış taze kabak çiçeği dolmaları yiyin. Pazarlarda çiçeğini sattıkları gibi, özellikle turist sezonlarında tencereyle yapılmış halde de satıyorlar. Yediğinizi beğenmediyseniz yapan da arıza olabilir, farklı tencerelerden tekrar tekrar deneyin. Limonsuz da limonlu da deneyin.

  1. “Kabak Çiçeği Dolması ve Diğerleri” İçin Yapılan 1 Yorum

  2. Di 20 Eylül 2017 Çarşamba günü dedi ki :

    O zaman 2–3 tatilde yaptığım, koca tencereyi yiyoruz diye yukarıdaki zat-ı muhterem ile yapmaktan vazgeçtiğimiz etli ve z.yağlı versiyonların tariflerini de kondurayım, sebeplenen sebeplensin (yukarıda da dendiği gibi z.yağlısı daha güzel) (yine yukarıda dendiği gibi arkadaşların ağızları kapanmasın diye eve gelir gelmez içindeki erkek organlarını söküp soğuk suya koyun):
    50 adet kabak çiçeği
    1–1,5 soğan
    5–6 sap dereotu
    11 yemek kaşığı pirinç (12 yemek kaşığı=1,5 su bardağı)
    3 çay kaşığı nane
    6 tatlı kaşığı üzüm
    4 tatlı kaşığı fıstık
    1 çay kaşığı tarçın
    3/4 çay bardağı z.yağı
    tuz
    karabiber
    1- soğan fıstık kavur
    2- dereotu, yıkanmış pirinç ve baharatı ekle
    3- üzümleri ekle
    4- üzerini geçmeyecek kadar sulayıp pişir
    5- çiçekleri doldur, tencereye diz
    6- çiçeklerin yarısını geçmeyecek kadar su doldur, üzerine z.yağı gezdir, kapak kapat
    7-kısık ateşte 20 dk.
    80 adet için
    2,5 soğan
    9 sap dereotu
    18 yemek kaşığı pirinç
    5 çay kaşığı nane
    10 tatlı kaşığı üzüm (6 var)
    6,5 tatlı kaşığı fıstık (4 var)
    1,6 çay kaşığı tarçın
    1,2 çay bardağı z.yağı
    tuz
    karabiber
    20 kabak çiçeği
    4 yemek kaşığı kıyma
    1 adet soğan
    2 yemek kaşığı pirinç
    2 çay kaşığı nane
    1 çay kaşığı yeni bahar
    z.yağı, tuz, karabiber
    1- kıyma, soğan, pirinç ve baharat karıştır
    2- çiçeklerin içine doldur
    3- tencereye dizdikten sonra yarısına kadar gelecek şekilde su koy, z.yağı gezdir
    4- 20 dk. kısık ateş
    5- 10 dk. demlenme

Bir Yorum Yazın

You are logged in as . To logout, click here.