Öyle bir seyir defteri…

Aşure

11 Şubat 2006 Cumartesi, 19:49 | Yimmek

Beni tanıyanlar tatlıya çok meraklı olmamama şaşırırlar. Hatta sütlü tatlılar dışındaki tatlıları sevmediğimi bile söyleyebilirim. Tek istisna künefe ki, onun içinde de peynir var zaten.

Bugün komşulardan biri kapıyı çalıp bana üzerinde dumanlar tüten bir kase aşure uzatınca, evden görünen tepenin üzerine konuşlanmış olan rakip takım taraftarları “gooool” diye ayağı fırladı. Haftasonu evde benden başka kimse olmayacaktı, aşuresever Didem dövünecek diye düşündüm. Ama geri çevirsem de çok ayıp olurdu, senelerdir aşureye ikinci bir şans vermemiştim — iyi bir fırsat olabilirdi. Teşekkür edip aldıktan sonra aceleyle Löker‘i arayarak (ilk ve sonuncu olmayacak) acayip sorularımdan birini yönelttim : “Aşure sıcak mı yenir, soğuk mu?”

Soğumasını bekledikten sonra az önce yedim. Cık. Koca kasenin yarısından fazlasını yedim ama aşure ile yine barışamadık. Doruk aşureden ne anlar…

  1. “Aşure” İçin Yapılan 8 Yorum

  2. Dee 11 Şubat 2006 Cumartesi günü dedi ki :

    Evet ben bir a$ureseverim ama her a$ureyi degil. Kolaylikla benim hic sevmeyecegim bir a$ureye denk gelebiliyorum kom$ulardan akınca. Ayıp bi$iy evet ama i$te mesela “gülsuyu olmasin, ,incir olmasın, nar koymasanız ne guzel olurdu. bugday ve nohutu cok olsun” gibi kaprislerim mevcut. Aksine denk gelince de ben de “cık”. Ya$asın babaanne a$uresi! :)

  3. arda çetin 12 Şubat 2006 Pazar günü dedi ki :

    Aşure ayı gelince bu “komşu teyzeler”de bir aşure koşuşturması olur fakat herkes için ortak bir nokta var ki; herkesin kendi anannesi ya da babannesi en iyi aşureyi yapıyor :)
    Demek ki, bu *nneler her ailenin damat tadına göre yapıyor olmalı ;)

  4. loker 13 Şubat 2006 Pazartesi günü dedi ki :

    Eh bilirsiniz, aşure aslında efsaneye göre Nuh’un gemisinde kalan bütün gıda maddelerini bir arada kullanmak için yapılan bir derleme çalışması… Sonrasında bunun kültürel bir figür olarak korunması, o kültüre bağlı kalanların kendi yörelerindeki yemişleri daha baskın kullanmalarıyla birlikte çeşitlendi…

    Aslında bir nevi “özgür tatlı” diye düşünmek de mümkün ;-)

  5. ilkay 14 Şubat 2006 Salı günü dedi ki :

    Yiyemediğim birkaç tatlıdan birisidir. İçinde bakliyat bulunan tatlı fikrine alışamadım. Bir diğer yiyemediğim tatlı da güllaç oluyor. Onu da seversiniz eminim.

    ilkay

  6. Dee 14 Şubat 2006 Salı günü dedi ki :

    Güllacı tek gecerim diyim sen anla :) (yine her gullaci diil. daha ziyade kendim hazırladıgımı)

  7. Sibel 15 Şubat 2006 Çarşamba günü dedi ki :

    Eşim aşure isterim demişti. Dün bütün gün uğraşıp aşure pişirdim. Akşam aşureleri görünce sevindi ama onları kaselere koyup üstlerini süsledim diye bozuldu. Neymiş efendim, şimdi onları nasıl sıcak yiyecekmiş… Aşure sıcak yenir mi diye araştırırken, bu siteyi buldum. Sıcak mı soğuk mu? Sıcaksa nasıl sıcak, çünkü pişiren biri olarak ocakta tutup ısıtmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.

  8. ilkay 15 Şubat 2006 Çarşamba günü dedi ki :

    Didem, gullacin gulsusuzu da olurmus, onu belki de severim… ama sacma degil mi, adi gullac bunun, gulsuzlac hali nasil olur?

  9. Dee 16 Şubat 2006 Perşembe günü dedi ki :

    Ilkay, hah mesela bak ben de gülsusuz severim ve yaparım. Zaten gülsuyu sadece su muhallebisi ile gidiyor. Ben isminin gulsuyundan geldigini sanmiyorum. Gul gibi yaprak yaprak olmasından bence. (bu arada blog uzerinden haberle$iyoruz ya yuh)

    Sibel, a$ure yaptıgın gibi yapılıp yeniyor sanırdım (ve hep oylesine tanık oldum) yıllardır. Ama e$inin tercih ettigi gibi tercih edenler de varmi$. Gecen gun bi arkada$im tencereden yemenin (cok sicak degil ama ılıkken) kendisi icin cok daha zevkli oldugunu anlatti. A$ureye, evde yapılan muhallebiler/pudingler gibi yakla$irsak eger bu sıcakseverleri de bi nebze anlayabiliyorum. :)

Bir Yorum Yazın

You are logged in as . To logout, click here.