Vanilla Fudge
27 Temmuz 2005 Çarşamba, 11:25 | MusikiUzun zaman adını duymama rağmen ancak geçen sene Ekim-Kasım civarında dinleme şerefine nail olabilmiştim.
İki günlük (uzuun iki gün) yatıp hiçbir şey yapamadığım hastalık dönemimde bol bol müzik dinleme ve düşünme şansım oldu. Vanilla Fudge’ı da elimdeki dört albümü ile bol bol andım.
Fudge kelimesi ile ilk olarak taa seneler önce kendi bibiyesimde Legend of the Red Dragon door oyununu denerkene tanışmıştım. “Kaka” kelime listesini deniyordum, fuck yazınca fudge kelimesine çevirmişti. Fuck varyasyonları (fucker, vs) ile de fudge kelimesi ile güzel başa çıkmıştı.
Vanilla Fudge’ın ilk albümünü dinlediğimde, bilindik birçok parçaya kendi tarzlarına uygun getirdikleri yorumlara hayran kalmıştım : Ticket to Ride, Eleanor Rigby, She’s Not There, Bang Bang, … Ama hiçbiri o inanılmaz “Keep Me Hangin’ On” yorumu gibi olamaz.
Ben küçükken, Kim Wilde vardı. O parçayı yorumlayarak pek meşhur olmuştu. Evet, hani o pop parça. Radyolarda çalardı hep. Vanilla Fudge’dan dinleyince parçanın orjinalini araştırdım, daha eski bir de Diana Ross yorumu bulabildim. Hem Diana Ross, hem de Kim Wilde yorumu mutlu ve ritmik bir parçayı yansıtıyor. Vanilla Fudge ise tam bir damar parçası olarak yorumlamış parçayı. İnsanın “jiletim neredeee” diye bağırası geliyor. Parçanın sözleri ile kıyaslayınca aslında çok daha mantıklı.
Vanilla Fudge’ın “Keep Me Hangin’ On”‘unu ve diğer parçalarını dinlerken, Radyo ODTÜ’de hemen her gün yayınlanan Issız Ada programı aklıma geldi (düşünecek vakit bol ya). Her gün birini yakalayıp “Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç parça ne olurdu?” diye sorup, onları radyoda çalıyorlar. Herhalde biri bu olurdu diye düşündüm. Sonra diğer ikisi ne olurdu diye sorunca kendime, düşünmeye başladım. Eh, bir Led Zeppelin lazım, ayrı bir yeri olmuştur bende her zaman. Seçmesi de zor. Since I’ve Been Loving You desek… o da damar, başka bişi bulmak lazım. Üçüncüsü de bir Inti Illimani olsa… tamamdır işte. Eee… Rainbow’un On Stage konser albümündeki o muhteşem Still I’m Sad yorumuna ne olacak? Aslında bak Renaissance da var, Annie Haslam’ın o büyüleyici sesi ile tanışıp aşık olduğum Scheherazade albümünün açılış parçası “Trip to the Fair” olsa… Yahu ama onu seçene kadar bari “Scheherazade” parçasını seçeyim, 20+ dakika dinlerim ne güzel. Aa… yahu ben paso uzun parçalardan seçsem ya, öyle 5-6 dakikada bitirtiyorum parçaları. Bir Jethro Tull, Thick as a Brick — 40+ dakika parça. Ehe ehe… adamlar beni hiç konuk niyetine almasınlar valla.
Neyse… uzun lafın kısası, Vanilla Fudge dinleyin… özellikle ilk albümünü kaçırmayın.