Öyle bir seyir defteri…

Kabak çiçeği dolması

09 Temmuz 2005 Cumartesi, 19:59

Canım çekti.

Öööle durduk yerde. Yaz havasından mıdır, bastırılamayan tatile gitme isteği midir? Geçen yıl Bodrum Gümbet’te tatil yaparken akşamları duraksız biçimde yiyordum. Acayip bişi.

Yiyin, yedirin.

Yimmek | Yorum Yok »
 

Bana çok acayip şeyler oluyor

09 Temmuz 2005 Cumartesi, 17:22

Bugün Ekin’le Kadıköy’de alışverişteydik. Notbuğumla kablosuz oldum. Bu yazdıklarım havada uçuşuyor.

Haftaiçi için malzeme topladık. Ne için mi? Olimpiyatlar için. Açılışın görkemini sürdürmek gerek. Sadece bu haftaiçi değil, birkaç hafta yetecek herhalde. FCH’ta makina makina üstünde kalmayacak gibi.

Gezegen | Yorum Yok »
 

Heyyo Heyyo 200!

07 Temmuz 2005 Perşembe, 14:32

FCH bilmemkaçıncı disk/parça değiştirme olimpiyatlarının açılış turunda masaüstü makinamın (Teflon) diski 80GB’tan 200GB’a çıktı. Yer sıkıntısı yaşadığım makinada bir anda 130 GB boş yer görmek suratımda bir gülümsemeye yol açtı.

Bir süredir salladığım dv capture işlemleri için de kaçacak yerim kalmadı ;-)

Gezegen | Yorum Yok »
 

Zamanı durdurun, inecek var

06 Temmuz 2005 Çarşamba, 09:25

Time Stop büyüsü yapabilmeyi talep ediyorum. Şööle her gün birkaç saat yapabilecek kadar kimyayı büyüye çevirsem yeter.

O bir, ışınlanma iki…

Gezegen, Memat | Yorum Yok »
 

Günün parçası : Eloy eloy yaylalaar

01 Temmuz 2005 Cuma, 23:55

Bildiğimiz Eloy değil ama. En azından klasik dönemleri değil. 1994’teki The Tides Return Forever albümlerinden Company of Angels. 9 dakika 45 saniyelik bu lezzetli şey, korolu senfonik tatlar içeriyor.

Musiki | Yorum Yok »
 

İşaretlemek ya da işaretle(ye)memek

01 Temmuz 2005 Cuma, 23:42

Masaüstünde KDE’ye demir atmış da olsam, notbuğumda senelerdir hala Windowmaker kullanıyorum. Hız, keyif, nostalji, ne dersiniz deyin artık…

Bir süre önce GTK2 programlarında metinleri işaretleyememe problemi peydah olmuştu. Metinler içinde doğru düzgün işaretleme yapamadığım için her türlü kesme, biçme ve yapıştırma işlemleri de sekteye uğruyordu. Notbukta kullandığım programlar genelde QT ve/veya GTK1 programları olduğundan fazla kafayı takmamış, takmayınca da çözememiştim.

Masaüstünde Linux’a geçtiğimden beri kullandığım Sylpheed‘in birkaç aydır GTK2 sürümü olmasına karşın uzak duruyordum, Türkçe problemlerinden birini gidermesi üzerine Subversion’dan çekip denemem gerekti — eh denemişken tamamen geçeyim dedim. Tabii benim aylardır es geçtiğim GTK2 işaretleme problemi aynen karşıma çıktı.

Aşağı yukarı aynı zamanlarda hem Windowmaker’ın (yıllar sonra) yeni çıkan sürümüne hem de GTK 2.6’ya geçmiştim. Sonrasında sorunu farketmiştim ama hiçbir bağlantı olmayabilirdi de. İlk aklıma gelen GTK ile Windowmaker arasında bir uyumsuzluktu. Malum, GTK/GNOME geriye dönük uyumluluk konusunda bir numara değil. Windowmaker listelerini taradım — cık. Cvs değişikliklerini takip ettim, yok benzer bişi. Xfce ile denedim, her şey problemsiz. Kişisel ayarları tutan dizini uçurup temiz bir Windowmaker ile deneyeyim dedim, aha sorunsuz çalıştı.

Windowmaker’da hiç başıma gelmedi ama acaba güncellemeler sırasında ayar dosyalarından birinde mi problem çıktı diye incelemeye başladım. Sonunda bir dosyayı köşeye sıkıştırdım — baktım ki sadece dock appletlerinin listesini tutuyor. Zın zın zın zın… ışıklar yanmaya başlar, dock appletlerine hızlıca bakılır ve clipboard’a göz takılır. E tabii… Son derece mantıklı. Kopyalama işlemlerinin tarihçesini tutan üçüncü parti bir program kullanıyorsan ilk bakacağın yer orası olmalı. Ne de olsa işaretleme/kopyalama işlemleri sırasında araya giriyor (ve ağzının payını alıyor) olmalı. Bunu bu kadar uğraşmadan da düz mantıkla bulabilmek zor olmamalıydı. Wmcliphist gitti, kavga bitti…

Demek ki neymiş… kafayı kırınca oluyormuş.

Gezegen | 1 Yorum »
 

Room – Pre-flight

01 Temmuz 2005 Cuma, 09:14

Blues-progressive nasıl olur demeyin, oluyormuş… Hatta ufaktan caza bile kaçtığını oluyor, hem de 70’lerin rock çizgisinden ayrılmadan. Pek lezzetli, pek güzel.

Albümün adına “Pre-flight”, yani “Uçuş Öncesi” demişler ama uçakları hiç uçuşa geçememiş — bu ilk albümlerinden sonra ortadan kaybolmuşlar.

Musiki | 2 Yorum »
 

Dayandık Baldur’un kapılarına…

28 Haziran 2005 Salı, 21:16

Seneler sonra tekrardan efenim.

Evvel zaman içinde, Baldur’s Gate oyununun 1.’sini (ve uzatmalarını) oynadıktan sonra 2.’sine atlamıştım. Benim sevdiğim karakterlerin çoğu yerine sadece Minsc, Jaheira ve Edwin ile devam etmeyi seçmeleri benim için süper bozgun olmuştu. Kivan’ım civanım… ah Kivan’ım.

Oyun ise, kendi içinde elbette mantık hataları olmasına karşın, senaryo açısından çook detaylı çalışılmış olduğundan bu bozgunu kısa sürede unutturmuştu. Başında saatler, günleri kovalamıştı. Hatta oyundaki özlü sözlerden biri durumu çok iyi özetliyordu :

“Karakterleriniz yemek yemeye ihtiyacı olmayabilir ama sizin var! Kendini oyuna adamış oyuncularımızı kaybetmek istemeyiz”.

Bu yazının gerisini oku »

Genel | 1 Yorum »
 

Geçici bir ölüm hali yaşayıp dirilmek

22 Haziran 2005 Çarşamba, 15:31

Kim mi? Klavye efenim… Hani şu yasını tuttuğumuz. Ninja eğitimi geçirdiği anlaşılan klavye, binlerce kez aynı hareketi tekrarlayarak aramıza döndü.

Gezegen | 3 Yorum »
 

Keyifli bir House of the Rising Sun yorumu

20 Haziran 2005 Pazartesi, 16:08

Animals’ın meşhur “House of the Rising Sun” parçasının David isimli bir Kanadalı grup 1969’da (harbi) yorumlamış. Keyifle dinledim.

Musiki | 1 Yorum »