Yılların mutfak robotu arızalanınca birkaç günlüğüne servis havası aldı geldi, biz de neye uğradığımızı şaşırdık. Yaw robot yokken biz nasıl yemek yapıyorduk? Soğan rendele falan… Hatırlayamıyorum bile.
Yimmek | Yorum Yok »Dün nedense durduk yerde dellenip Hitnet‘in bbs dönemindeki mesaj arşivlerimi geri istedim. E-posta döneminde ctrl+f yapabiliyorum, niye onlarda yapamayayım; eski yazdıklarıma ulaşabilmeli, okuyabilmeliyim dedim. Msgbase’im duruyor olmalı, o zamanlar kullandığım mesaj okuma şeysi GoldED’in Linux sürümü de vardı diye hatırlıyordum.
CD’leri altına üstüne getirdim. 1996-1998 arasının metne çevrilmiş arşivlerini bulabildim. Hem gerisini hem de Squish formatını da bulmak için tek tek CD’leri gezmeye başladım. Hatta senelerin procesi bibiyes yedeklerimden ekran görüntüleri falan da almaya niyetlendim. Uzuun aramalar sonunda bir GoldED/Squish/Msgbase üçlüsü bulduğumda çılgınlar gibi sevindim.
Google dedim… bana GoldED getir. Sıcak sıcak açık kaynak kodlu geliştirilen GoldED+‘ı buldum. Üstelik hala da güncelleniyor. Eski GoldED’in 1999’da geliştirilmesi durmuş, bu da ondan çatallanmış.
Aldım, çalıştırdım… tık yok. Sonra jeton düştü, eski config dosyalarını monte ettim, tek tek dosya yollarında OS/2 -> Linux dönüşümü yaptım. Alanları görmesine rağmen okumaya çalıştığında dosya kilitli dedi. Okuma/üfleme haklarını düzenledim, alanların bir kısmını okumayı başardım. Kalanları niye okuyamadı diye baktım ayar dosyasına, büyük/küçük harf problemi olduğunu görüp onları düzelttim vee voila!
Oldu olmasına da… arkasından hayal kırıklığı ve muz kabuğu geldi. Kasım 1999’da bibiyesi kapatmıştım ve mesaj arşivi o tarihten dükkanı tamamen kapattığım Şubat 2000’e kadar olan birkaç ayı içeriyordu sadece.
Tabii birkaç mesajı okumadan da geçemedim. “Bir elfle bir dwarf birleşse çocukları ne olur”, “kaç kere olacak ki hamile kalmaz olur biter”, “elf’in adet dönemi ömrümden daha kısa ise özenle bekler her gece şansımı denerim”, “elf rahmi kıllı dwarf’a gelemeyip doğurmaz” gibi muhabbetleri okuyup gülmekten yerlere yattım.
Mesajlardan birinde “Doruk sana ansi madalya göndersin” mesajına “bibiyesi paketleyip kaldırdığımı, o nedenle yollayamayacağımı” söylemişim. Acaba nereye… Arayış sürüyor.
Memat | 2 Yorum »Eski fotoğraf makinasının bozulması, video kameranın da uzak bir galakside bulunması yüzünden görüntülenemeyen “Garfield” sarman, kargoyla gelen (elektronik alışveriş iyi bişi) yeni fotoğraf makinasına baş köşeye kurulmuş biçimde yakalandı.
Gıcık oluyorum. Olamaz mı? Kitabın arkasına yapıştırıyorlar fiyat etiketini, satın aldıktan sonra çoğunluğunda ne kadar kasarsan kas yapışkanın izi kalıyor. Hsss.
Kitap | 2 Yorum »İlk defa Linux’ta CHM dosyalarını gösterecek bir programa ihtiyacım oldu. PDF gibi lezzetli bir format varken kendilerini çok anlamsız bulsam da, elime geçen dosyaları da çöpe atmak istemedim.
Kchmviewer‘ı buldum. Üstelik adındaki K harfine rağmen KDE kütüphanelerine bağımlı değil, aslında bir QT programı. KDE desteği seçimli, masaüstüne entegrasyonu sağlıyor.
Çağlar‘ın deyimiyle “bizim gezegenden olmayan” dosyaları da kullanabilmek güzel bişi.
Gezegen | Yorum Yok »Harbiden… Singapur’da yapmışlar. Çok fazla da gerekmiyor — 0.2 mm çişle 1.5 voltluk bir pil çalıştırabiliyorsunuz.
Kişinin kendine taktığı ve sağlık durumunu kontrol eden cihazların pil ihtiyacını ortadan kaldırmak hedefi ile yapılmış.
Her tür cihaza uygulanabildiğini düşünsenize… Dağın tepesinde piliniz bitti (notbuk, walkman, cep telefonu, vs), bir dakika hemen şarj edeyim diyebilirsiniz ;-)
Gezegen | 1 Yorum »Dün akşamdan beri bir kedi kendini FCH’a entegre etti. Öyle davetle falan değil… Miyavlaya miyavlaya başımızın etini yedi, su ve Gölge’den kalan mamalardan koyduk. Sakinleşti biraz.
Kocaman bir sarman. Kocaman derken gerçekten kocaman, Gölge’nin iki katı kadar. Üstelik yazın kedilerin zayıfladığı ve tüy döktüğü düşünülürse acayip bişi. Kuyruk deseniz etrafı temizlemek için kullanılabilir boyutta.
Kendi kendini içeri davet ettikten sonra saltanatını ilan etti. Yerinden kaldırmak isteyene ciyaklamalarından tutun ortalıkta istediği gibi fink atıp dilediği yere serilmesine, canı çektiğinde başımızı ütüleyip kendini sevdirmesine kadar.
Ebattan sonra dikkati ikinci çeken durduğu yerde patilerini kaldırıp durması oldu. Sanki zemini garipsiyor diye düşündük. Üzerine parkede yürürken kayması (kahkahalarımız eşliğinde) bu düşünceyi pekiştirdi. Herhalde boydan boya halı bir yerde yaşayıp, hiç de dışarı çıkmıyordu.
Oy birliğiyle kod adının “Garfield” olmasına karar verdik. Tam o.
Bu kadar ev kedisi olup nasıl dışarı çıktı, nasıl yolunu kaybetti (nasıl geri bulacak) anlamadık. Umarım bir kedi ile yaşamayı çocuk oyuncağı sanan biri canı sıkılınca atmamıştır sokağa.
Gezegen, Memat | 1 Yorum »Yeni bir yemek tarifleri sitesi keşfettim : yemektarifleri.org. İsmine bakıp bugüne kadar farkedememiş olman ayıp diye düşünebilirsiniz ama ben zamanında afiyetolsun.net sitesine takıldığımda yoktu ortada.
Yemektarifleri.org hafif ve sade tasarımı benim emektar notbukta çalışan aygır Firefox‘u da zorlamıyor, keyifle dolaşabiliyorum.
Sitede gezinirken ilginç, basit ve tam bana göre bir tarife rastladım. Fırında kızarmış pilav. Sıcak yemeklerde tüm zamanların en favori isimlerinden süt ve kaşar peyniri var, hem de un yok. İlk fırsatta deneyeceğim.
Yimmek | Yorum Yok »
