Öyle bir seyir defteri…

Sylpheed’de yeni arama rüzgarları

20 Ocak 2006 Cuma, 12:41

Hiro amca Sylpheed‘de uzun zaman sonra arama fonksiyonlarına el attı. Bakınız klasör içinde hızlı arama :

Sadece Kimden/Konu başlıklarında hızlıca arama yapıp klasörü ona göre listeliyor. Arama kutusunu boş hale getirince eski haline geri geliyor.

Bakınız bu da detaylı arama :

Her bişiye göre arama yapabiliyor, alt klasörleri tarayabiliyor, arama sonuçlarını bir kenara kaydedebiliyor.

Gezegen | 1 Yorum »
 

İnternetten nakit para çekebilmeyi talep ediyorum!

20 Ocak 2006 Cuma, 11:50

İnternetten her türlü bankacılık işlemimizi bok yapabiliyoruz işte. Kağıt para gerekti, hani elde hissettiğin türden. Evde para bırakmam gerekiyordu, sırf onun için sabahın köründe çıkıp ATM’ye gidip, para çekip, eve geri gelip parayı bıraktım. İyi ki ATM bozuk falan değildi, Murphy daha çok ihtiyaç olan yerlere sevk etmiş kendini…

Poli-annelik yapacak bişiler de vardı tabii. Birkaç haftadır bazlama aş eriyordum. Yılbaşından sonraki ilk siparişimde Gima’nın getirmemesinden sonra, İstanbul’da geçen 9 günlük süreçte tırmanmaya başladı. Kadıköy’de bir tane bazlama satan yer bulamadım yaw. Dönüşte Gima’nın yine kelek yapması sonucunda artık duvarlarla haşır neşir olmaya başladım. Sabah seferi sırasında taze bazlama alıp; eve gelince sıcacık hale getirip, eritilmiş kaşar ve sucuk aromalı olarak mideme indirdim.

Memat, Yimmek | Yorum Yok »
 

Feeeym

19 Ocak 2006 Perşembe, 19:44

TRT2’de uzun süre bayılarak izlediğim Fame dizisini doğuran Fame filmini izledim. Karakterlerin çoğu farklıydı ama Bruno, Liroy ve Şorofski ile pek nostalji oldum.

Film / TV | 2 Yorum »
 

Karın ilk günü

19 Ocak 2006 Perşembe, 14:19

Bugün her taraf bembeyaz. Her şeyi örtülüp temizlenmiş gibi sanki. Ağaçların saçlarına ak düşmüş, yarı olgun yarı hüzünlü gözüküyorlar.

Ankara’da karın ilk günü hoşuma gidiyor. Diz boyu kar olmaz. Yere bastıkça ayağımın altındaki yumuşak karı sıkıştırdığımı hissederim, sıkıştırmasının verdiği his ve çıkarttığı gıcırtı hoşuma gider.

İkinci gün o kadar keyifli olmayacak ama… Karlar basılmaktan katılaşmış olacak. Gece ısı sıfırın altına düşecek, buz olacak. Bembeyaz kar grileşecek, kirlenecek. Yürürken kayıp düşmemek için uğraşıp duracağım. Trafik aksayacak. Tatlı kar kötü yüzünü gösterecek.

Memat | Yorum Yok »
 

24’ün 5. ısınması

19 Ocak 2006 Perşembe, 03:02

Başladık yine… 4 bölüm birden arka arkaya damardan almak tekrar havaya sokmaya yetti bile.

Film / TV | 1 Yorum »
 

Ülker’de parçalar oturuyor

18 Ocak 2006 Çarşamba, 23:13

Bugün uzun zaman sonra Ülker’i izleme fırsatı buldum. Gerçi Real Madrid’e 79-75 yenildi ama yeni pivot Robert Gulyas’ın oyunu beni mest etti. Robert Gulyas Ülker’in yeni yıl hediyesi, 2.13m’lik 31 yaşında Macar bir beyaz pivot.

Ülker sezon başında her mevkiye bol keseden transfer yaparken pivotları unutmuş gibiydi. Genelde ilk 5’te başlayan iki uzun 2.06’şar boyluk Marcus Haislip de Mirsad Türkcan da aslında 4 numarada oynayan uzun forvetler olduğundan, pota altını kapatmakta ve iri oyuncularla başa çıkmakta doğal olarak zorlanıyorlardı. O yüzden takımdaki tek gerçek kalıplı pivot 18 yaşındaki Oğuz Savaş, tecrübesiz ve hücümda zayıf olmasına karşın Avrupa Kupası maçlarında maç başına 13-14 dakika süre buldu.

Robert Gulyas bugün Mirsad Türkcan’ın yokluğunda pota altını sırtladı. 24 sayıyı 11/18 isabetle üretirken, 8 ribaunt aldı ve sadece bir top kaybı yaptı. Tüm maça yaydığı performansıyla takıma istikrarlı sayı sağladı. Ülker, rakip dış oyuncuları savunabilseydi ya da en azından kendi dış şutlarını düzenli sokabilseydi maçın sonucu çok farklı olurdu.

Robert Gulyas belki bir yıldız değil ama Ülker’in pivot eksiğini iyi kapatacağa benziyor. En azından artık oradan yumruk yiyip durmayacaklar.

Dip Not :
– Demeden duramyacağım, Gulyas ismini her söylediğimde aklıma gulyabani geliyor.
– Firefox sana laflar hazırladım. Yeni aptal sürükle-bırak özelliğin sayesinde durduk yerde sayfayı tekrar yükleyip, bitmiş yazımı heba ettin.

Basketbol | 1 Yorum »
 

Samba 4’ün gelişimi

18 Ocak 2006 Çarşamba, 19:36

Bugün gelen bir telefon sonrası, Samba 4’ün LDAP ve Kerberos’la Windows’un Active Directory’sini karşılamaya niyetli olduğu ve geçen sene “Susan aşaması“na geçtiği dışında fazlaca takip ed(e)mediğimi hatırladım. Birkaç dakika sonra ise iki gün önce Jeremy Allison ile Samba 4 üzerine yapılan bu röportaj gözüme çarptı. Bir işaret olarak mı algılamalı bilmiyorum, hızla bilgilerimi güncelledim.

Gezegen | Yorum Yok »
 

Crash Boom Bang

18 Ocak 2006 Çarşamba, 06:58

Gezegen | 4 Yorum »
 

Sarımsaklı yoğurtlu kıymalı makarna

17 Ocak 2006 Salı, 17:16

Şu aralar fena halde zaafım var.

Yimmek | Yorum Yok »
 

Köklerden dallara

16 Ocak 2006 Pazartesi, 13:48

30’a 1 kaldı. Bir yaş daha “büyüdüm” demek yerine bir yaş daha “yaşlandım” demek ne kadar farklı. Kum saatinin ters çevrilmesi gibi.

Kum saati bir zamanlar hayatımın önemli aksesuarlarından biriydi. Zamana karşı kazanmamın mümkün olmadığı savaşımın bir parçasıydı. Çalışma masamda sürekli gözümün önünde duran, iki tarafında zincirlenmiş ve iskelete dönüşmüş insanlar olanı ise favorimdi. Bana sürekli zamanın avuçlarımın içinden akıp geçtiğini ve savaşı kaybetmekte olduğumu suratıma vururdu. Zaman saplantımı farkettiren “pisi”me hediye ederek onunla yollarımı ayırmıştım.

Yaşlanmanın hüznü ile artan deneyimin getirdiği bakışın mutluluğu değişik bir karışım. Jethro Tull‘ın Roots to Branches albümünü dinlerken bunu dibine kadar hissediyorum. Kasvetli bir yalnızlık. Müzik değil bu, yaşam.

Memat, Musiki | 3 Yorum »