Sit Alanı'nın Seyir Defteri

Haydar Haydar(i)

Bir isim bu kadar kabus haline gelebilir. 3 sene üstüste de olmaz ki birader. Mekandan kaçalım dedik, yine Haydar ismine yakalandık.

Zep + Free

Beğendiğim birçok grup var ama Led Zeppelin ve Free‘nin bende apayrı bir yeri var. Müzik ve sözler o kadar içiçe geçmiştir ki… O bütün beni ifade eder. Tek bir sevmediğim albümleri, tek bir kendimden bir şeyler bulamadığım parçaları yok.

Live After Death’i nasıl bilirsiniz?

Iron Maiden’ın pek meşhur konser albümü kendisi. Aynı zamanda 75 dakika konseptinin (selam Koray) kurbanlarından.

Bir dönem çift plak olarak basılan konser albümleri, CD tasarruf tedbirleri kapsamında tek CD olarak dijital ortama aktarılmıştı. Plağın dört yüzü 100 dakikaya yakın tutarken bir CD 70-75 dakika müzik alabiliyor. Plaklardan birinin bir yüzü ise ikinci bir CD basılmasın diye aradan kesiliyor. Lynyrd Skynyrd‘ın One More from the Road‘u, Whitesnake‘in Live in the Heart of the City‘si ilk aklıma gelen diğer kurbanlar.

İronik olan Live After Death‘in en sevdiğim plak yüzü de CD’ye aktarılırken kırpılanı; Wrathchild, 22 Acacia Avenue, Children of the Damned, …

Yangın vaaaaaaaaaaaaaaaaar!

Yok yazı mazı.

Afiş paketleme eylemi

5. Linux ve Özgür Yazılım Şenliği‘nin hazırlıkları hızla sürüyor. Dün basılan şenlik afişlerinin Türkiye’nin dört bir tarafına gönderilebilmesi için bugün toplandık. İşin çoğunu yine Sinan Alyürük kotardı. Ben, Erdinç ve Pınar isimli yeni tanıştığımız bir tuxiye de yan rollerde yer aldık. Kargo firması kapıya dayandığında biz hala son adresleri yapıştırmaya çalışıyorduk. 21 şehre doğru kargolar bugünün sonunda yola çıktı. Penguen gücü yetmezliğinden kalanlar ise artık Pazartesi’ye…

>>

Yazılımın güzelliğine bak… GPL üstelik

Kde-apps.org takip etmeye başladığımdan beri kutsal Freshmeat‘i ihmal etmeye başlamıştım. Bugün Freshmeat’te enfes görünümlü bir yazılıma rastladım, Zoneminder.

Birçok video kamerayı Linux’a bağlayıp, bunların görüntülerini web arayüzünden takip edebiliyorsunuz. Hareket algılaması da yapıyor. Yani her kamerada alanlar belirleyip, o alanlarda hareket oldu mu bunu otomatik farkedip bana haber ver diyebiliyorsunuz. Çok şugar.

Sonunda… kısır…

Bugün ilk kısır denememi gerçekleştirdim. Böyle kutlu bir yiyeceği birkaç yıl öncesine kadar sevmediğime inanamıyorum. Artık bir yemeği sevmiyorsam “yeterince büyümediğimden” diye düşünüyorum. Dünyanın tüm yemekleri… sizi bir gün seveceğim :-)

İlk denemeden izlenimler : Dereotu olmazsa olmaz. Taze soğan robottan geçirilmez. Kimyon kısır için yanlış bir baharat. İnce bulguru suyunu çektirerek haşlamak için çelik diil teflon tencere kullanmak gerek.

Domates is back in town

Kahvaltı sofralarında, salatalarda, her bir yerlerde…

Yok muydu? Vardı elbette. Tadı yoktu. Özellikle bu kış domates pahalı da değildi. Kilosu 2 YTL barajını aşmadı. Yine de bahar/yaz aylarının domatesinin tadı, kokusu bir başka.

Bugün 23 Nisan, ağız tadıyla uyuyamıyor insan

Huzurlu olması beklenen bir Pazar sabahının köründe yakındaki okulun töreninin sesiyle uyandım.

Çocukluğumu hatırladım; neşe dolması gereken ve benim de bayramım olması gereken o gün Cumartesi, hele Pazar gününe denk geldiği zamanlar nasıl bir işkenceye dönüşürdü. Tatil günü kalkıp okul formasıyla okula git, törene katıl… Törenin hazırlanması da ayrı bir olay zaten. Müdür, öğretmenler çıkar konuşur; daha şanssız öğrenciler hayatı boyunca hatırlamayacağı şiirleri ezberden hisli okumaya çalışır… Okuyan, dinleyen çocuklar sanki gerçekten anlamını kavrayabiliyorlar mı o duygulu şiirleri?

Bayram kutlamanın, önemli günlerin gerçek anlamını insanlara aşılamanın daha verimli yolları olmalı.

“Diyosun” deme bana corç

Bugünlerde bana “diyosun” demek katliam nedeni olabiliyor. İlk duyduğumdan beri pek bayıldığım bir laf değildi, son bir haftada tavana vurdu. Takmaya başlayınca, saymaya da başladım, son bir haftada 6-7 kere (1/gün) duydum. Grr.