Sit Alanı'nın Seyir Defteri

Pembe, Krema ve 69 kelimelerinin birleşimi

Pink Cream 69 ismini ilk duyduğumda yeni patlamış (ve büyük olasılıkla yakında sönecek) bir pop grubunu düşündürmüştü.

Taa üniversite sınavına hazırlanırken Gün FM‘de kaçırmadan düzenli dinlediğim bir radyo programı vardı, nasıl olsa her akşam çalışma masasının başındaydım :). Hatta ilk (ve son) defa bir programa mektup yazıp postaya vermiştim. O radyo programı sayesinde birçok bilmediğim (ve dinledikçe sevdiğim) grup ile tanışmıştım. Pink Cream 69 da onlardan biriydi. Sonra nasıl olduysa hiç karşıma çıkmadı, belleğimin tozlu devreleri arasında uzun yıllar uykuya yattı.

Internet sağolsun artık en tanınmadık grupların bile çok ayrıntılı bilgilerine ulaşabiliyoruz. Pink Cream 69 ismini görmemle tozların dağılması bir oldu. Hemen seceresini çıkardım ve albümlerden birinde rastladığım başka bir isim son kalan toz zerrelerini de yok etti : “Where the Eagles Learn to Fly”.

Şimdi o parçayı dinlerken kendimi çalışma masam, dört seçenek, voltran gibi parçalanıp birleşebilen mini müzik setim ile dünyadan soyutladığım o zamanlarda buluyorum.

Müzik dosyası etiket temizliği

Müzik dosyalarının üzerindeki ID3 etiketlerini düzenlemeye giriştim. Aylaaar yıllaardır bekleyen, sürekli ertelediğim bir iş. Zamane müzik çalarları o etiketlere göre işlem yapmayı sevdiğinden kaçarım kalmamıştı kaç zamandır.

Artık bu işi çok kolaylaştırıcı güzel araçlar var. Easytag ile pek haşır neşir oldum son günlerde. Dizin/dosya isimlerindeki bilgilerin neye karşılık geldiğini şablon olarak belirttiğinizde, albümdeki tüm parçaların etiketlerini doldurabiliyor. Parça isimlerinin olmadığı durumlarda ise internetteki albüm veritabanına bağlanıp bilgi doldurma özelliği devreye giriyor. Kuşku duyduğum bilgi olursa da, Google + Wikipedia el ele… Kazara dosya isimleri problemli albümlere rastladığım zaman da –> KRename

Düzenlemekte olduğum binlerce albümü düşündükçe, Oğuz Atay‘ın Korkuyu Beklerken öyküsünü hatırlıyorum :)

17-23-21-22 Tetris

Standart tetris oynarken rasgele şekillerde gelen tuğlaları yerleştirerek satır tamamlamaya çalışırız. “Bastet” tetris tuğlaları rasgele göndermiyor. Aksine özel olarak durumunuzu analiz edip olabilecek en kötü tuğlayı hesaplayıp onu size gönderiyor.

Mükemmel duvarlar yapıp, yav şu düz tuğla gelse de dört sırayı birden götürsem dönemi sona erdi. Çünkü o tuğla (en işe yaramayacağı zamanlar hariç) asla gelmeyecek :)

Fikrin ilk uygulandığı konsol oyunu, bastet modunda aynı algoritmayı kullanan bir X oyunu.

Aaahh Sam…

Threat Matrix isimli bir diziye bakıyordum, oyuncular arasından Kelly Rutherford ismi tanıdık geldi, tıkladım üzerine –> Hayat Ağacı’ndaki Sam :). Wikipedia maddesinin yarısı aslında önemsiz bir oyuncu olmasına karşın Türkiye’de nasıl meşhur olduğundan, popüler kültürüne etkisinden, vs bahsediyor.

Valla yalan diil… Bir dönemden Sam (ve Kyle’ı) hatırlamayan azdır herhalde.

Not: Bkz

Aaa… Frozen Bubble 2.0 :)

Seneler sonra Frozen Bubble‘ın yenisi çıktı, artık internetten de oynayabiliyoruz, hem de 5 kişi birden. Yeni 50 level, level editörü, yeni grafikler, yerelleştirme desteği de cabası.

Gıcık havuç

Hani insan bazen salatayı yapmışken bol yapar, daha sonraki öğünlerde de yenir tekrar uğraşmayayım o zaman diye düşünür… Havuca yapılmıyormuş. Rendelendiği zaman etten bile hızlı bozuluyor meret.

30 Şubat

Olur mu demeyin, oluyormuş :). 2000 yılında Şubat 29 çekiyor muydu diye bakarken, 30 Şubat‘a gözüm takıldı. Farklı birkaç takvimde 30 Şubat göründüğü olmuş. Tabii bir de söz konusu.

Moto mambo-cambo

Boşluk tuşuna basılarak motorsikletin ters çevrilebildiğini Löker‘den öğrendiğimden beri (son iki gündür) X-Moto‘ya sardım. 13. düzeyi bitirdiğim şu anlarda hala sağ elimde hafif bir sızı ve ter hissediyorum :)

Motorsikletle çeşitli engebeli yollarda dolaşıp elmaları toplayıp alandaki çiçek işaretine ulaşmaya çalışıyorsunuz. Acayip akrobatik hareketler yapmak mümkün, bazen de zorunlu. Tekrar izleyebilmek için hareketleri kaydedebiliyorsunuz. En sevdiğim özelliği ise, bir düzeyi bitirdiğinde ve tekrar aynı düzeyi oynadığında sana kendi “hayalet”inin eşlik etmesi. Hayalet en iyi derecenizi yaparken yaptığınız hareketleri yapıyor. Her elmaya varışta hayaletinizden kaç saniye ileride/geride olduğunuzu da söylüyor. Hayaletle (kendinizle) yarışma hissini çok güzel veriyor.

Basit bir oyun nasıl da bağımlılık yaratabiliyor.

İhmal (ve dikkatsizlik)

Seyir defterimi epeydir boşluyorum farkındayım. Teknik konuları yazmak daha kolay oluyor bugünlerde. Diğer konularda kafamı toplamaya üşenince de kafamdakilerin çoğu dökülmeden geçip gidiveriyor. Heyhat…

Ömrümü yedin Alsa

Dell 120L‘deki kendi çitlediğim çekirdekte bir türlü ses alamamıştım. Intel HD Audio ses kartını görüyor, ses karıştırıcısında bilumum sesler açık, çalıyor gözüküyor, sanki sesi kısık ya da hoparlörü bozukmuş gibi çıt çıkarmayıp beni duvara tırmandırıyordu. Hata mesajı yok, hiç bir sorun gözükmüyor, sesin kendinin ortada olmaması dışında tabii.

Hem Con Kolivas‘ın uzatılmış tatilinden, hem de 2.6.17’nin fazla güven vermemesi nedeniyle hala 2.6.16.28’de kalmayı tercih ediyorum uzun zamandır. Sabahın köründe Ekin‘le afyonu patlamamış deliler olarak konuşurken, yeni çekirdeklerde HD Audio sürücülerini epey değiştirdiklerini öğrenince bir 2.6.18.1 indirip denedim, hemen çalıştı. Hiç de aklıma gelmedi ki, deneysel sürücü diil, .28’e kadar gelmiş kararlı sürüm, hiçbir hata falan da vermiyor ne diyeyim ki… Okkalı küfürler sallayıp en bi son sürüm Alsa‘yı indirip 2.6.16.28’e monte ettim, tataam.