Birçok yemek yapabilmeme karşın hiçbir zaman çorbalarla barışamadım. Hazır çorbalarla aram iyiydi, hatta kendimden bişiler kataraktan onları zenginleştirdiğim de olmuştu ama hiç sıfırdan çorba yapamamıştım. Denemelerim seyreltilmiş, malzemesi dibe çökmüş, çorbadan çok sulu yemeğe benzeyen sonuçlar üretmişti.
Sonunda oldu! Enfes bir domates çorbası yapmayı başardım. Hem de ölçülü falan — dilediğim zaman tekrar yapabileceğim yavni. Bir kaşıktan biraz fazla tereyağı ile iki kaşık unu kavurdum (topak topak olmamasına dikkat). Yarım litre sütü una yavaş yavaş yedirdim. Yarım litre de su ekledim. Sonra kış gözdesi bir şişe (700g) domates rendesini tencereye boşalttım ve tuz ekledim. El blenderıyla karışımı homojenleştirdim. Kaynadıktan sonra bir 10 dakika daha pişirdim. 4.5 çorba kasesi çıktı, miyam miyam…
4 thoughts on “Veee çorbaaaaa…”
allahım ne kadar homojenleştiren bir insansınız öyle, gözlerimden yaşlar süzüldü… doruk usta… hahahaha
tereyağı’nın markası önemli değil herhalde =)
el blender’ı olmayan canlar ne yapmalı bir de? bödös karıştırarak aynı tadı yakalayıp yakalayamayacağıma emin değilim de :) el blender’ı aramaya mı başlasam acep?
El blenderı olmadan güzel olmuyor, denemiştim blender almamaya direnirken :)
Tereyağı koymuyorum bile pek. Yemeklerde yağ kullanımı fazlasıyla overrated. Yağ koymasan da pek lezzetli oluyor yemekler.
link’ler çalışmiy
Comments are closed.