O nedenle San Antonio – Denver serisinin ilk maçını izlemeye oturduğumda beklentilerim gerçekten yüksekti. Maç hemen hepsini karşıladı. Hatta beklediğimden bile iyidi diyebilirim. Bol mücadele, bol çekişme, bol tempo. Hele Denver’ın ilk yarının sonunda üstüste kazandığı toplarla kısa zamanda farkı kapatması ve resitalin sonu olarak süre dolarken Andre Miller’ın orta sahadan üçlüğü ile devreyi berabere bitirtmesi vardı ki, tadı damağımda kaldı.
Son çeyrekte ise Denver resmen San Antonio’nun canına okudu. 8-9 dakika boyunca sadece bir basket atabilen San Antonio bir ara maçı kurtaracak diye düşündüm ama Marcus Camby pota altında harikalar yarattı. Üstüste bloklar, ribauntlar derken zaten sakatlıktan yeni çıkmış olan Tim Duncan feleğini şaşırdı desem sadece accık abartı olur.
Denver deplasmanda, hem de daha ilk maçta kazanarak büyük avantaj elde etti. San Antonio’nun intikamı mutlaka acı olacak ama yeterli olacak mı, orası belirsiz. Böyle şanssız bir eşleşmede Tim Duncan’ın hızla eski gücüne kavuşmasına ihtiyaçları var.
Kısaca, çok zevkli bir seri oluyor ve ben de serinin hiçbir maçını kaçırmayı düşünmüyorum :->
4 thoughts on “Ne kadar saçma ve keyifli bir oyun…”
yaslaniyorsuuun… hayatin anlamini bulmaya calisiyorsuuun…
imza, deden.
Ne mutlu ki o hakem aday adayi arkideslerinden biri bendim ve de damardan sokmusuz basket askini :))
Bizim email listleri biraktigindan beri merak eder olduk Doruk’cum, blog mlog anlamam gir bakiim mail listine, hehe
Emre
futbol meraklısı olup hayatında bir kere bile basketbol maçı izlememiş erkeklerden nefret ediorum basketbola saçma diyorsunuz peki futbol çok mu anlamlı kim ne derse desin kim sevmezse sevmesin dünyanın en güzel sporu basketbol
hem saçma olup ta bir o kadar keyifli nasıl oluyor onu anlamadım…basketbol saçma olamaz,izlerken ve de oynarken en keyif alınabilecek sporlardan biri bana göre..
Comments are closed.