Pandemi sonrası gün ve saat düzenleriyle bir yaz kampını daha geride bıraktık. Pandemi öncesinde 15 güne yayarak anlattığımız GNU/Linux Sistem Yönetimi’ni az kısaltarak, çok koşarak, nefes almadan 9 güne sığdırmaya çalışıyoruz.
Eğitim verirken ben ezbere bilgiler boca etmek yerine, eğitim konusu olan yapıların neden o şekilde tasarlandığını ve gerçek yaşamda hangi sorunları nasıl çözdüğünü (ve çözemediğini) de öğretmeye çalışırım. Bu öğrenimin bir parçası olarak da eğitime katılanların eğitimde aldıkları bilgileri olabildiğince sorgulamalarına ve bu sorularına yanıtları kendilerinin bulmasına uğraşırım. Çünkü doğru soruları sorabilmenin de üzerinde çalışılarak kazanılan bir beceri olduğunu düşünüyorum.
2025’teki GNU/Linux Sistem Yönetimi Eğitimi herhalde pandemiden beri geçen 4 yıl içerisinde 9 güne sığdırmakta en çok zorlandığım oldu. 31 kişiden oluşan sınıfımla hedeflediğime çok büyük oranda ulaştım. Tam İngilizcedeki “be careful what you wish for” (“ne dilediğine dikkat et”) deyiminin hakkını verdiler. Eğitim ilerledikçe her anlattığımı o kadar analiz eder ve sorgular hale geldiler ki, konu ilerleme hızımız giderek düştü. Gelen güzel sorularla uğraştıkça hep beraber kafa yorduk, hep beraber öğrendik. Sonunda bir noktada hızlanabilmek için soruların bir kısmını “soruyu unutmayalım, vaktimiz kalırsa eğitimin sonunda bana soruyu tekrar sorun” diyerek atlamak zorunda kaldım. Hatta hiç sevmediğimi yapıp, son iki gün aralardan biraz kısarak ders saatlerini birkaç saat uzattım.
Hatta sınıf o derece kaynaştı ki, tüm bu yoğun temponun (dersler 20:00’de bitiyordu) üstüne bir akşam yerleşke dışında buluştuk ve eğitim konuları dışında sohbet bile ettik.
Uzun zamandır verdiğim en keyifli eğitim için tüm katılanlara çok teşekkür ediyorum.
