Şenlik yaklaşırken Ekin geçen seneden beri bir senedir hiç dokunulmamış kablo kolilerine girişti. Tek tek her kabloyu ayırıyor, tutkal haline gelmiş yapışkan bantlarını (kutularken bantları üzerlerinden çıkarmayanlara saygılar sunarak) çıkarıyor, kabloları bezle silerek yapışkanları temizliyor. Yetmedi, bir de her kablonun hala çalışır halde olduğunu test edip, geri toplayarak koliye yerleştiriyor.

One thought on “Kablo blues”
I symphatesize… iyk.
Kolay gele!
ilkay
Comments are closed.