İş Yaşamında Vazgeçilebilir Olmak
02 Mayıs 2017 Salı, 12:19 | İşİş yaşamında insanların işini sağlama almak için izlediği ya da insanlara önerilen yöntemlerden biri işyeri için “vazgeçilmez” olmak: O gittiğinde işlerin duracak ya da aksayacak olması, o olmadan bir işyerinin düşünülememesi.
Tek neden iş güvencesi olmak zorunda değil. Vazgeçilmez olmak insana ciddi bir tatmin de sağlayabiliyor. Sürekli kendisine bu kadar ihtiyaç duyulması insana kendin iyi hissettirebiliyor.
Herhangi bir amaç gütmeden, çeşitli etmenlerle tamamen kaza eseri bu duruma düşmek de çok mümkün. Hatta sık rastlanabilen bir durum.
Ben ise tam tersini uygulamaya çalışıyorum: “Vazgeçilebilir olmak”.
Nedeni ne olursa olsun, aslında vazgeçilmez olmak pek akıllıca değil. Evet, işinizi elinizde tutarsınız. Ama aynı zamanda işinizi bırakamazsınız da. Yaşamınızın geri kalanında sürekli aynı işi yapmak istiyor musunuz? Belki sıkılırsınız, elinizdeki işi başka birine devredip, işyeri içinde başka bir görev almak isteyebilirsiniz. Akşam yemek yerken, gecenin bir yarısı uyurken, tatillerinizde (eğer tatile çıkabiliyorsanız tabii) bile “her an ulaşılabilir” olmak ve yanınızda bilgisayar taşımak zorunda kalabilirsiniz. Çünkü vazgeçilmezsiniz, siz olmadan işler yürüyemez. 365 gününüzü, 24 saatinizi her an çalışabileceğiniz biçimde yaşamalısınız.
Vazgeçilmez olayım derken özgür değilsiniz artık. Ne sizin için, ne de çalıştığınız işyeri için iyi bir durum değil bu.
Vazgeçilebilir olmak ise elimizde. İşimizle ilgili tüm bilgilerimizi işyerinizin kurumsal (ortak) belleğine akıtmalı yani başka bir deyişle belgelemeliyiz. Bunu düzenli, sistematik ve işyerinde başka bir kişinin okuduğu zaman anlayabileceği biçimde yapmalıyız. Öyle bir bellek yoksa, bunun oluşturulması, bir kurum kültürü haline gelmesi için çaba göstermek de bizim işimiz. Çünkü ucunda özgürlük var!
Her an ve her işyeri şartlarında bunu sağlamak elbette mümkün değil. Vazgeçilemez bir noktaya doğru gidiyorsak, ilk fırsatta tekrar vazgeçilebilir hale gelmemizin planını yapabiliriz. Her an bir başkasına elimizdeki işi devredebilecek halde tutabiliriz. Tüm süreçte “hasta olduğumda ne olacak”, “ailemde biri rahatsızlanırsa ne olur” ve daha nicelerini düşünmeli. Çünkü bunlar gerçekten olacak, robot değil insanız.
Birinin işimizle ilgili bizde var olan bilgilere, bize ihtiyacı olmadan kolayca ulaşabilmesi gerekiyor. Böylece gerçekten istediğimizde gönül rahatlığıyla işten sıyrılabilir ve özgürleşebiliriz.
İşyerimizin bizim gelecekte yapacaklarımız için bizimle çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Mevcut durumda bize “mecbur” olduğundan değil. Böyle olunca gerçekten bir gün işimizden ayrılmamız gerekirse, yeni bir iş bulmamız da daha kolay olacaktır. Çünkü bizim gelecekte yapacaklarımız çalıştığımız işyeri için değerliyse, başka bir işyeri için de değerli olur.