Öyle bir seyir defteri…

Geçmişi eşelerken – 5 Şubat 1996

29 Temmuz 2010 Perşembe, 10:22 | Memat

05.02.1996
01:10-01:40
No Quarter

ÇELİŞKİLER

Bugün tam 2 ay oldu onu son göreli…
1.5 yıl sonra onunla geçirdiğimiz 3 gün benim nasıl da içimi doldurmuştu.
Sanki yerin bir karış yukarısında yaşamıştım o 3 günü…
Hiç bitmeyeceğini sanmıştım, oysa ne de çabuk geçmişti.

Ondan ayrıldıktan sonra büyük bir coşkuyla kağıda kaleme ve klavyeye sarılıp, ona bir mektup yazmıştım. Oysa daha cevaplamamıştı 10-15 sayfalık mektubumu. Olsun, içimi dökmek istemiştim o anda, mutluluğuu birisi ile paylaşmak istemiştim…

Günler günleri kovaladı. Her gün posta kutusunda beklediğimi bulamayınca bir bahane uydurdum, öteki gün bana posta kutusuna bakmak için bir sebep verecek bir bahane…

Bir süre sonra bir telefon geldi. Sanırım 2-3 hafta sonraydı. Evet o idi! Mektubumu aldığını ama şu aralar yazamayacağını, onun için aradığını söyledi. Olsun, aramıştı ya. 4-5 dk konuşamadan kapanmıştı telefon. Öylece kalakalmıştım. Biraz da zoraki gelen bu telefon bile çok düşündürmüştü beni.

Haftalar haftaları kovaladı. Ne bir telefon vardı, ne de bir mektup.

Düşünceler kafamı kemiriyordu. Acabalar… Acaba o, benim hissettiklerimi hissetmemiş miydi? Acaba beni, benim onu düşündüğüm/düşlediğim kadar düşünmemiş miydi hiç? Yoksa sadece beni unutmak mı istemişti? Belki hiç olamayacak bir rüyayı yaşamamak için… Acaba, acaba, acaba…

Onu aramak için telefona kaç kez elim gitmişti. Bazen çevirmiş, kimse telefona çıkmamıştı, bazen de çevirmekten ürkmüştü. Neden ürkmüştüm ki… gerçekten herhalde.

Özledim.

Müziğin derinliklerinde, karanlık ve hüzünlü gecelerde, düşüncelerimde, düşlerimde, kalbimin bir köşesinde var olması yetmiyordu bana. Daha fazlasını istiyordum, hem de çok daha fazlasını. Ama belki de o daha azını istiyordu.

Belki de ondan çok şey beklemiştim ya da olmadığı gibi hayal etmiştim.

2 ay geçti, kim bilir daha ne kadar geçecek without her by my side.

Bir Yorum Yazın

You are logged in as . To logout, click here.