Yolda dinlemek için müzik arşivime göz gezdirirken dinlediğim ilk rock albümüne gözüm takıldı. Pek nostaljik olduğum bugünlerde onu dinlemeden geçemedim. Ortaokul son […]
Elektrogitar baskınlığı olmayan özgün bir tını. O olmayınca doyasıya bass. Fazla caza kaçmadan rock tadında yaşanan bir saksafon keyfi. Yumuşak bir vokal. […]
Waiters on the Dance albümünü dinliyordum. Hafif Cressida, hafif Renaissance, biraz da Hawkwind’in zuzay etkisiyle uçuran bir albüm. Daha fazla bilgi toplamak […]
Animal Magnetism ile tanıştığım, Crazy World ile koptuğum Scorpions‘ın ilk albümlerini hiç dinleme fırsatı bulamamıştım. Önce In Trance‘ı dinledim. Alışık olduğum ve […]
Camel‘ın Nude albümünü sabah ilk kalktığımda afyonum patlayana kadar dinlemek dinlendirici olabiliyor. Uykudan güne yumuşak bir geçiş yapıyorum. Albüm 2. Dünya Savaşı’ndan […]
Gecenin ilerleyen saatlerinde Bahariye alemlerine doğru aktık. Pijama isimli bir grubu canlı dinledik. Beklediğimden çok daha iyidi. Kendilerine has yorumları ile sonuna […]
Radyo dinlerken jenerik/reklam adı altında müzik katliamına ne kadar da sinir oluyorum. Çalmaya başlıyor, heyecanlanıyorsun “aa hedeyi çalıyorlar” diye; birkaç saniye sonra […]