Karidesli mantar

Evet, mutfağımızın yeni yemeklerinden kendisi… Dün akşam ikinci kere yapıp beğenince artık yapma yöntemi ve miktarlarını yazayım da, unutmayayım dedim.

Yok artık, kaç (deniz kenarı olmayan evde) karides pişer dediğinizi duyar gibi oluyorum. Aslında teknoloji konuşuyor, zaten ayıklanmış ve dondurulmuş olarak satılıyor marketlerde.

Alırken karideslerin donmuş hallerinin büyük gözükmesini öneririm, eriyip sularını da bıraktıktan sonra zaten cücük kadar kalıyorlar. Yine de damak tadıyla ilgili tabii…

Önce 1 kilo mantarı yıkayıp, saplarını ayırmadan her bir mantarı böldüm. Orta boy mantarı 4’e, küçüğünü 2’ye, çok büyükleri 6’ya bölebiliyorum. Amaç olabildiğince aynı boyutta mantarlar elde etmek (ki bazıları fazla ya da az pişmesin). Üzerini kapatmaya yakın su, tuz ekleyip üzerine yarım limon sıkıp karıştırdım ve altını açıp haşlanmaya bıraktım. Mantarı çiğliklerini biraz yitirip sularını salacak kadar haşlamak yeterli, biraz diri kalsınlar, daha yemeğin içinde de pişecekler.

2 tane orta boy soğanı halka halka doğradım, irice doğradığım 6 tane sivri biber, tereyağ ve 3 çay kaşığı toz acı kırmızı biberi kısık ateşte ağır ağır öldürdüm. Daha sonra buna 1 kilo karidesi ve tuzu ekleyip, ateşi açıp, 4-5 dakika karıştırarak karidesleri biraz pişirdim. Üzerlerine suyunu süzdüğüm mantarları, 4 diş sarımsağı, karabiberi, 4 tane rendelenmiş orta boy domatesi ekleyerek karıştırdım. Kapağını kapatıp, karışım kaynadıktan sonra da altını kısıp bir yarım saat pişirdim.

Sonuç… artık lokantaların karides güveçlerine kalmadım karides yemek için :)

Zevke göre son yarım saatlik kısmı güvece/borcama doldurup, üzerine kaşar rendeleyip fırında yapmak da mümkün.

8 thoughts on “Karidesli mantar

  1. Zaten senin midye salatası, vb önerin yüzünden midye aranıp duruyordum; onu da dondurulmuş buldum aldım.

    Salata mı, güveç mi olacak, onu yemek yapımı sırasında görürüz :) (bir tane kalmıştı da aldığım yerde)

  2. Onur’un evinin yan tarafındaki balıkçı (ismini hatırlamıyorum) önceden ısmarlarsan istediğin miktarda midye getir(t)iyor. Mutfağımızı güzelleştiren bu püf noktası da tarihteki yerini alsın, bir yere kaçamasın.

  3. Püf noktası tarihteki yerini alana kadar, balıkçı dükkanı kapattı :)

    (zaten oradan Ankara’ya taşımak biraz masraflı olurdu)

    Görünen o ki, kaynağını buldum, dondurulmuş olarak alabiliyorum artık problemsiz.

    Sıra denemeye geldi :)

Comments are closed.