Bahaaaaaar
12 Nisan 2008 Cumartesi, 16:38 | MematBu haftasonu beklediğim bir bahar gelmedi ama diğeri geldi. Hava o kadar güzel ki. İlk defa şöyle ağız tadıyla bahçe keyfi yapıyorum — açtım şezlongu, uzattım ayakları, tıkırdatıyorum klavyenin tuşlarını. Aslında kitap okuyacaktım ama günlüğüme kaç gündür yazmadığımı farkedince önce bişiler çizittireyim dedim.
Kuşlar ötüyor, hafif bir esinti var, hava çok sıcak da değil. Üstelik sürekli azar azar yağmur yağıyor. Uzun zamandır bu kadar tatlı yağmurlu bir ilkbahar geçirdiğimi hatırlamıyorum Ankara’da. Son 2-3 haftadır toprak kurumadı desem yeridir.
Dün arkadaki erik ağaçlarının da çiçek açtığını görünce iyice aydınlandım. Esas şenlik vişne açınca olacak, tomurcukları beyazlanmaya başladı bile (tomurcuk da ne güzel bir kelimedir bu arada). Bu sene ağaçsal açıdan çok farklı geçiyor. Yan komşu tüm ağaçlarını çok sağlam budadı. Ne kiraz, ne de kayısı var bu sene diye düşünüyordum… Kayısı azıcık dalıyla bile yine çiçek açmayı başardı. Gerçi bize düşmez tabii o kadar az olunca, mahallenin çocuklarından.
Komşu ağaçlarını budayınca, olan bizim heybetli çam ağacına oldu. Kayısı ağacı ile içiçe geçmiş şekilde yaşıyorlardı. Kayısı ağacına yakın olan kolları büyüyememişti ve olay kayısı ağacından dolayı hiç çakılmıyordu. Şimdi bizim bahçede istediği gibi at koşturan tarafı her zamanki heybetinde gözükürken, diğer tarafı dımdızlak kalmış durumda — kocaman palabıyıklarının sadece bir tarafı makasla kısa kesilmiş biri gibi duruyor zavallım.
Az önce Didem’le klasik “bahçeye çim ekelim”, “neeaaaa hayatta olmaz, çim çok su ister ve bakım ister, ne gereksiz bişidir” diyaloğumuzu yaşadık. Evet, o çim düşmanı benim :). Gıcığım bitkiye. Sürekli ilgi beklemesinin (kesilmesi) yanı sıra sürekli su içiyor. Aksi gibi Ankara’da şehir içindeki tüm boş topraklara çim ekiyorlar. Ondan sonra ağlarlar tabii suyumuz yok, kuraklık var diye. Tankerlerle sürekli su taşıyıp suluyorlar onları. O kadar harcanan suya ve insan gücüne yazık… Madem o kadar kaynağımız var, ağaç dikseler, tarım yapsalar. Sırf görüntüye bu kadar harcama yapacak kadar lüksümüz var mı yav. Dellendim yine :)
Neyse, daha güzel şeylere dönelim… Bak parktan da ne güzel canlılar geçiyor >8-)
“Bahaaaaaar” İçin Yapılan 1 Yorum
Baris Ozyurt 21 Nisan 2008 Pazartesi günü dedi ki :
“Bak parktan da ne güzel canlılar geçiyor >8-)”
hehehehe… seni kapinin önünde oturmus, parkten gecen güzel seyleri süzen pis adam olarak canlandirdim da gözümün önünde; özlemisim pasam :-)